İsrail, geçtiğimiz günlerde gerçekleşen doğal bir felaket ile sarsıldı. Ülkenin kıyılarına yaklaşan dev dalgalar, birçok bölgedeki altyapıya zarar verirken, sivil yaşamda da büyük kesintilere yol açtı. Olayın ardından Avrupa ülkelerinin tepkileri hemen gelmeye başladı. İklim değişikliğinin etkileriyle ilgili endişeler artarken, liderler durumu değerlendirip, eylem planları oluşturma çağrısında bulundular. Ancak, Amerika Birleşik Devletleri'nin eski başkanı Donald Trump'ın bu olaya yönelik sessizliği dikkat çekiyor. Bu durumu merak edenler için, konuya dair derinlemesine bir inceleme sunuluyor.
İsrail'deki tsunami, aslında beklenmedik bir doğal felaket olarak tanımlanabilir. Bilim insanları, deniz altındaki sismik faaliyetlerin, bu tür olayların artmasına yol açtığını belirtmektedirler. Yasaklar ve kısıtlamalar ile mücadele eden birçok ülkede olduğu gibi, İsrail'de de bu durum insanların yaşam tarzını tehdit eden bir unsur haline gelmiştir. Yüzlerce kişinin hayatını tehdit eden dev dalgaların yükseklikleri bazı yerlerde 10 metreyi buldu. Çok sayıda can kaybı yaşanırken, yaralı sayısının da yüzleri geçtiği bildirildi. Türkiye, Yunanistan, İspanya gibi ülkeler, bu olay karşısında hemen yardım göndermeye başladı.
Olayın hemen ardından Avrupa Birliği, İsrail hükümeti ile irtibata geçerek, acil yardım ve destek talebinde bulundu. Bu yardım çağrısı ise, Avrupa’nın doğal afetlere karşı dayanışma konusundaki taahhütlerini de gözler önüne serdi. Avrupa Parlamentosu’nda yapılan görüşmelerde, iklim değişikliği ile mücadele ve doğal afetlere hazırlık konularının ön plana çıktığı ifade edildi. Tsunami karşısında alınacak önlemler hakkında yapılan tartışmalar, felaketin getirdiği acı gerçeği de tüm çıplaklığıyla ortaya koydu.
Birçok dünya liderinin, tsunaminin getirdiği felaket karşısında hızla harekete geçtiği bir ortamda, Donald Trump’ın sessizliği büyük bir merak konusu oldu. Eski başkan, olayın üzerinden günler geçmesine rağmen herhangi bir açıklama yapmamayı tercih etti. Bu durum, uluslararası ilişkiler açısından nasıl bir etki yaratabileceği üzerine tartışmalara yol açtı. Trump’ın sosyal medyadaki sessizliği ve eleştiriden uzak durma kararı, pek çok kişi tarafından eleştirildi. Çağdaş liderlerin, doğal felaket gibi durumlara karşı hızlı ve etkili bir yanıt vermesi gerektiğini savunan analistler, Trump’ın bu tutumunu kınadı.
Bu süreçte, Trump’ın liderliğindeki ABD’nin dış politika stratejileri yeniden gözden geçirilmekte. Önceki dönemlerde, Trump’ın "Amerika Önce" yaklaşımı ile dış ilişkilerdeki tutumu nedeniyle, birçok ülkeyle olan ilişkileri parasal bazda dahi zor hale gelmişti. İç meselelerle meşgul olan Trump’ın, uluslararası yardım çağrısına yanıt vermemesi, ABD’nin dünya üzerindeki imajını bir kez daha sarsma riski taşımakta. Dış politikada etkili bir rol almak isteyen bir liderin, böyle bir doğal felaket karşısında sessiz kalması, özellikle başlamış olan seçim döneminde tartışma konusuna dönüşeceğe benziyor.
Gelecek günlerde, İsrail’deki tsunami üzerine yapılan yorumlar ve olaya tepkiler artmaya devam edecek. Birçok Avrupa ülkesi, afet sonrası zararların giderilmesi için çalışmalarını sürdürecekken, uluslararası ajansların ve medya kuruluşlarının olayla ilgili yapacağı analizler büyük önem taşıyor. Trump’ın sessizliği ve Avrupa’nın tepkisi üzerine yapılacak değerlendirmeler, dünya genelinde bu tür felaketlere karşı alınacak önlemler ve stratejilerin belirlenmesinde etken olacaktır. Unutulmaması gereken bir gerçek var: Doğanın gücü karşısında insanoğlunun gösterdiği dayanışma, her türlü the nedir?