Türkiye ekonomisinde bu hafta, dikkate değer gelişmeler ve beklentiler ön planda. Merkez Bankası'nın düzenleyeceği Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında, politika faizinin 250 baz puan indirilerek yüzde 42,5 seviyesine çekileceği öngörülüyor. Ekonomistlerin bu konudaki beklentileri ve enflasyon ile ilgili öngörüler, piyasaların yönünü etkileyecek öneme sahip.
Bu ay gerçekleştirilecek Merkez Bankası PPK toplantısı, 2024 yılının ilk çeyreğinde Türkiye ekonomisi üzerinde önemli bir etki yaratacak. AA Finans tarafından yapılan beklenti anketine göre, toplantıya katılan 20 ekonomist de politika faizinin 250 baz puan indirilerek yüzde 42,5 seviyesine düşeceğini öngörüyor. Geçtiğimiz Ocak ayında yapılan toplantıda benzer bir indirimle politika faizi yüzde 47,50’den 45’e indirilmişti. Ekonomistlerin yıl sonu politika faizi beklentileri ise medyan olarak yüzde 30 seviyesinde oluştu.
Bu tür bir faiz indiriminin, özellikle borçlanma maliyetlerini düşürerek ekonomik büyümeyi canlandırması bekleniyor. Ancak, enflasyonda beklenen değişiklikler de bu kararın etkisini şekillendiriyor. Uzun süredir artış gösteren enflasyona karşı atılacak bu adımın, piyasalarda nasıl bir karşılık bulacağı büyük bir merak konusu.
3 Mart'ta Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanacak olan Şubat ayı enflasyon verileri, yatırımcılar üzerinde büyük bir yankı uyandıracak. AA Finans’ın gerçekleştirdiği anket sonucuna göre, ekonomistlerin Şubat ayı için enflasyon beklentileri ortalama yüzde 2,97 seviyesinde belirlendi. Bu oran, bir önceki ay yüzde 42,12 olan yıllık enflasyonun, yüzde 40'a inmesi öngörülüyor. Enflasyon beklentilerinin bu yönde gerçekleşmesi, genel ekonomik gidişat üzerinde olumlu etkilere neden olabilir.
Ayrıca, Ocak ayında Tüketici Fiyat Endeksi’ndeki (TÜFE) artış yüzde 5,03 olarak kaydedilmişti. Şubat ayında ise bu oranların ne yönde değişeceği, özellikle dar gelirli kesimler açısından büyük bir önem taşıyor. Enflasyonun düşmesi, alım gücünü artırarak haneler üzerindeki mali yükü azaltabilir. Ancak, bunun yanında, yüksek enflasyon oranlarının devam etmesi, gelir dengesizliklerini derinleştirebilir.
Sonuç olarak, Türkiye ekonomisinde bu hafta gerçekleşecek değişimlerin ekonomik büyüme, enflasyon ve faiz oranları üzerinde büyük ölçüde etkili olması bekleniyor. Ekonomistler, bu verileri dikkatle takip ederken, piyasalarda oluşabilecek trendleri öngörmek adına önemli bir hafta geçirecekler.
Önümüzdeki günlerde pazartesi açıklanacak enflasyon verileri, yurt içi üretici fiyat endeksi (ÜFE) ve imalat sektörü PMI gibi veriler yatırımcılar tarafından önemle izlenecek. Ayrıca, Türkiye'nin Hazine nakit dengesi verileri ve bankacılık sektörünün yıllık net karı da dikkat çeken diğer duyurular arasında yer alıyor. Tüm bu gelişmeler, ekonomideki gidişatı etkileyen unsurlar olarak öne çıkmakta.
Son olarak, dolar/TL'nin haftayı bir önceki kapanışın yüzde 0,15 üzerinde 36,5000 TL'den kapatması, döviz piyasalarındaki dalgalanmaların devam edeceğine işaret ediyor. Ekonomideki bu hareketlilik, önümüzdeki günlerde de gündemi meşgul etmeye devam edecek.