Avrupa İstatistik Ofisi olan Eurostat, yaptığı son araştırmayla yoksulluk ve sosyal dışlanma oranlarını gözler önüne serdi. Bu raporda yer alan verilere göre, son yıllarda en çok yoksullaşan üç ülke dikkat çekici bir şekilde belirlendi. Ekonomik dalgalanmaların, enflasyonun ve enerji krizinin etkileriyle yoksulluğun giderek derinleşmesi, bu ülkelerdeki toplumsal yapıyı olumsuz etkilemeye devam ediyor. İşte, Eurostat verilerine göre yoksullaşma oranlarının en yüksek olduğu ülkeler ve bu durumun sebepleri.
Eurostat'ın verilerine göre, yoksulluğun en fazla hissedildiği üç ülke sırasıyla Bulgaristan, Yunanistan ve İtalya. Bu ülkelerde yoksulluk ve sosyal dışlanma oranları, 2021 ve 2022 yılları arasında önemli bir artış göstermiştir. Öyle ki, Bulgaristan'da her üç kişiden biri yoksulluk riski altındayken, Yunanistan'da bu oran yüzde 27 civarına kadar çıkmıştır. İtalya ise, özellikle Kuzey ile Güney arasındaki ekonomik farklar nedeniyle bu sorundan etkilenmeye devam etmektedir.
Bulgaristan, uzun yıllardır ekonomisi en zayıf Avrupa Birliği ülkeleri arasında yer alıyor. Ülkedeki yüksek işsizlik oranları ve düşük maaşlar, nüfusun önemli bir bölümünü sürdürülebilir bir yaşam standartından uzaklaştırıyor. Yunanistan'da ise, 2008 yılında başlayan ekonomik krizden sonra hala toparlanma süreci tamamlanamadı. Genç nüfusun işsizlik oranları, yoksulluk oranlarını artıran bir diğer önemli faktör. İtalya'nın Güney bölgelerinde ise, yoksulluk ve işsizlik oranları, kuzey şehirlerine göre çok daha yüksektir.
Yoksullaşmanın ardında yatan sebepler çok boyutlu. İlk olarak, ekonomik istikrarsızlık, yetersiz sosyal yardımlar ve düşük ücretli işler bu sorunu tetikleyen en önemli etkenler arasında. Avrupa'nın birçok bölgesinde enflasyon oranlarının artmasıyla gıda ve enerji fiyatları yükseldi. Aile bütçesinin gıda ve temel ihtiyaç maddelerine harcanan kısmı giderek büyümekte. Bunun sonucu olarak, birçok hanehalkı tasarruf yapmak zorunda kalıyor ve temel ihtiyaçlarını karşılama noktasında güçlük çekiyor.
Bununla birlikte, Avrupa Birliği düzeyinde yoksullukla mücadele etmek amacıyla atılan adımlar da oldukça önemli. Hükümetlerin ciddi sosyal politikalar geliştirmesi ve yoksul ailelere yönelik destek programlarının artırılması, bu sorunun çözümünde kilit rol oynayabilir. Eğitim ve istihdam imkanlarının artırılması, özellikle gençler için umut vaad eden bir çözüm olarak öne çıkıyor. Yoksulluk riskini azaltmak adına sosyal politikaların yeniden gözden geçirilmesi ve güçlendirilmesi, bu konuda atılacak en önemli adımlardan biri olarak ifade ediliyor.
Sonuç olarak, Eurostat verileri, Avrupa'da yoksulluk oranlarının ciddi bir tehdit oluşturduğunu ve bu sorunun acil çözüm gerektirdiğini bir kez daha gösterdi. Yoksulluğun, yalnızca ekonomik bir sorun değil, aynı zamanda toplumsal bir sorun olduğunu unutmamak gerekir. Toplumun tüm kesimlerinin bu sorunun önüne geçebilmesi için ortak irade ve sürekli çaba göstermesi bugün her zamankinden daha önemli hale geliyor.