Haiti, son yıllarda yaşadığı siyasi ve sosyal çalkantılarla birlikte, bir kez daha uluslararası gündemin merkezine oturdu. Özellikle başkent Port-au-Prince’de hakimiyet mücadelesi veren çeteler, ülkede ciddi bir güvenlik sorunu haline gelirken, geçtiğimiz günlerde başlatılan insansız hava aracı (İHA) destekli operasyonlar, durumu daha da ciddileştirdi. Operasyonlar sırasında meydana gelen çatışmalarda en az 100 kişi hayatını kaybettiği bildirildi.
Son aylarda Haiti'de çetelerin güç kazanması ve birbirleriyle olan çatışmaları, çok sayıda sivilin hayatını tehlikeye atmakta. Yerel kaynaklardan alınan bilgilere göre, bu çeteler, hem uyuşturucu kaçakçılığı hem de diğer suçlar için bölgeler üzerinde kontrol sağlamaya çalışıyor. Halk, yaşanan şiddetten büyük ölçüde etkilenirken, birçok aile saldırılardan dolayı evlerini terk etmek zorunda kaldı. Özellikle çocuklar, şiddetin en fazla mağduru durumda.
Haiti hükümeti, bu durumu bertaraf etmek amacıyla çeşitli stratejiler geliştirmeye çalışıyor. Ancak, çetelerin yapılandırılması ve kontrol sağlanamaması nedeniyle alınan önlemler yetersiz kalıyor. Bakanlıklar arası iş birliği eksikliği, yetersiz finansman ve en önemlisi, uluslararası yardımların yetersizliği, durumu daha da kötüleştirmiş durumda. Bu çetelerin kontrol altına alınması için gerçekleştirilen IPO (İHA destekli operasyon) sürecinin, vahşi bir çatışmaya dönmesi, hükümetin bu sorunu ne kadar ciddiye aldığını gözler önüne serdi.
Haiti'deki bu çatışmalar sadece bölgesel değil, aynı zamanda uluslararası alanda da yankı buldu. Birçok ülke, Haiti hükümetine insani yardım ve uluslararası güvenlik desteği sunma çağrısında bulundu. Birleşmiş Milletler (BM), ülkedeki güvenlik durumunu ele almak amacıyla acil toplantılar düzenlemek için devreye girdi. Ayrıca, bazı ülkeler, Haiti'ye barış gücü göndermeyi düşünüyor.
Haiti’nin mevcut durumu, bu stratejik desteklerin ne kadar etkili olabileceği konusunda soru işaretleri oluşturuyor. Çatışmaların hızlı bir şekilde çözülmemesi durumunda, ülkenin sosyal yapısının ve ekonomik dengesinin daha da bozulabileceği öngörülüyor. Birçok uzman, insanların güvenli bir ortamda yaşama haklarının sağlanmasının gerekliliğini vurguluyor. Bu bağlamda, uluslararası toplumun daha fazla insani yardım ve kalıcı çözümler getirmesi gerektiğine inanmaktalar.
Sonuç olarak, Haiti’deki çete operasyonları, sadece güvenlik sorunlarından kaynaklanmamakta; aynı zamanda ülkedeki siyasi istikrarsızlığın ve sosyal sorunların da birer yansıması olarak karşımıza çıkıyor. Hükümetin bu zorlu süreçte doğru adımlar atması ve uluslararası destekle beraber harekete geçmesi, ülkenin geleceği için büyük bir önem taşımakta.